9 Mayıs 2014 Cuma

Taşınıyorum!

Sevgili arkadaşlarım, özellikle beni hiç tanımayanlar ve yazılarımla ilgilenenler öncelikle sizlere sözüm..

Ben pek bir gizli kapaklı blog işine girmiştim, amacım günlük tutmaktı.. Kızdıklarımı, hayallerimi yazmak bazen dedikodu yapmaktı ama beceremedim.. Arkadaşlarım çok okumak istedi ve bloğumu başka yere taşıdım. Kendi ismim, cismim, daha gerçeklerle.. Amacım kimseyi kandırmak değildi elbet sadece gizlice takılmaktı.. Bir süre burayı da tuttum yaklaşık 1-2 ay kadar. Dedim ki kendime, arada bir çok özelleri buraya yazarım. Ama olmadı, ikisi bir arada gibi oldu. Yönetemedim özetle. Saçma geldi, iki blog aynı şeyleri yazdığım iki blog..

O yüzden burayı durduruyorum şimdilik..

Sizleri de diğerine davet ediyorum. Orası şimdilik daha bakımsız bir bahçe gibi, toparlayacağım elbet. Eğer isterseniz, tekrar gelmek, okumak, takip etmek çok beklerim bende sizi..

Özellikle beni hiç yalnız bırakmayan neredeyse her gönderime yorum yapan sevgili +Kahve Tadında çok isterim seni görmek tekrar, +Esra Ebru Bolat seni de tabii ki.. Şimdilik böyle..

Çok teşekkürlerle..

Yeni adres: http://yaseminselmuhabbet.blogspot.com.tr/

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Hıdrellez ve 5 Mayıs

Bugün Hıdrellez..
Kağıtlar, kalemler çizilmiş toprağa gömülmüş ve O'na yakaran eller beklemiş umutla.
Toprağın verimiyle beslenen tüm dilekler geri dönmüş hayata..

Ve benim canımın canı..
İçimin parçasını bana vermiş Yaradan..
Bundan güzel Hıdrellez, bundan güzel bahar bayramı olmaz ki benim için..
İyi ki doğdun canım, arım, canım..
Canim yarim..

Mayıs'a başlarken...

Uzun aralar geçti yine. Halbuki ben günlük tutacaktım değil mi? Düşünün, o kadar yoğun kendi içine kapalı ve sıkıcı günler geçirdim ki, hiç bir şey yapasım gelmedi, enerjim yoktu ve daha da doğrusu insani faaliyetlerde bulunmadım.

Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü yani 30 Nisan'da Doktora Yeterliliği'me girdim.. Sabah 8 itibari ile önce yazılı öğleden sonra jürinin karşısına çıktım. Nasıldı? Yazılı sınav gerçekten iyi geçti, hem sorular, hem sakinliğim hem de kocaman bir sınıfta yapayalnız olmam beni son derece olumlu etkiledi. saat 1 gibi yazılı sınavımı verdim, saat 15.30'da da jüri beni bekliyordu...

Tahmin edersiniz ki jüri önüne çıkmak hayli heyecan verici. Başlar başlamaz beni dışarıya çıkardılar, kağıtlarımı okudular. Sonra tekrar içeri ve jüri başladı. Güzin Hoca bana yazılıda sorduğu soruyu tekrar açıklattı, ilk olması sebebiyle heyecanlandım tekledim, tükledim..Soruyu tekrarlattım daha komiği :)) Neyse sonra Oya Hocaya geçti aşağı yukarı Güzin hocayla aynı soruyu sordu ve ben yine aynı şeyleri söyledim, aynı şeyleri söyledikçe daha da heyecanlandım ve diğer hocaya geçti sağolsun o da yaklaşık bir soru sordu. Gerçekten aylardır 100 şeye çalıştıysam sınavda bana 1 soru sordular, aynı şeyi dönüp dönüp sordular ve bende dönüp dönüp söyledim..

Dolayısıyla oldukça perişan oldum çıkınca da kendimi hiç iyi hissetmedim.. Gayet kötü bir sınavdı bence.. Ha bu arada, evet geçtim.. Sınav bitmeden beni geçirdiklerini söylediler. Ohhhh mu? Ehh kısmen...

Tabii 30 Nisan'ın ardından güzel olan ertesi günün 1 Mayıs tatil olmasıydı.Uyandım geç bir saatte ve güzel bir kahvaltı.. Hak etmiş miydim? Evet :)
Sonra bir boşluk.. Ee n'apacağım şimdi? Molly ile birlikte kendimi sokaklara attım, uzun uzun yürüdük Bağdat Caddesi'nde, bir kahve içtik o su içti tabii :)), sevdik sevildik derken dönerken çiçek aldım. Bahar çiçeklerimi, hayatımda ilk kez çiçek diktim. Mini gül aldım ve diktim sonra bir orkidem oldu.. Bahçeyi suladım, kapımın önünü temizledim.. Bildiğin insani faaliyetlerde bulundum, mutlu oldum ben çook :))


Orkidem.. Bakabilirim umarım..
                   Mini güllerim, sanırım çok dayanmıyorlarmış... Neyse bakacağız artık..


İşte çok sıkıldığında, sıkıştığında sonrasında yaptığın her şey seni o kadar mutlu ediyor ki.. Bir eşikten atlamak ve sonrasında özgür olmak asıl tadı veren şey..O gün içtiğim kahvenin tadı damağımda, öyle bir hal..

Mayıs güzel geldi işte :)