15 Kasım 2013 Cuma

Çok Konuşuyoruz Bazen, Çok Gereksiz!

Bazen yok olsam diyorum. Kaçsam gitsem.
Nedense çok gerdi beni bu Esra'nın hediyelerini evde mi versek işte mi versek kısmı..
2 adet hediye ütü ve tost makinesi.
Alındı gelindi Eminönü'nden.
İşte benim masamın altında duruyor, Cumartesi Esra'ya gidilecek ve orada verilecek.
Neyse, derken Hülya dün odaya çağırdı bizi. Yemek listemizi konuşmak için son kez.
Çünkü Esra'ya giderken herkes bir şey yapacak diye konuşmuştuk.
Neyse o da ayrı bir tartışma konusu.

Maksat Esra yorulmasın, evinde bizi ağırlıyor yük olmayalım. Evet biliyorum iyi niyet.
Ama Esra'yı koruyacağım diye bizim üstümüze gelmeler, sen kısır getir, sen tatlı yap, Esra sen sakın bir şey yapma, biz getiririz... Tamam yapmasın Esra da. 3-5 insan birşeyler yapıyor zaten yeter. Ama yetmedi, bayağı uzun sürdü tartışma, bende en son Esra yapsın n'olcak falan dedim.

Olayın kötü kadını ben!!

Neyse sonra dedim kendime neden dedim diye. Ama bi kızdım ellerde yemek biri Bakırköy'den gelir, biri Şişli'den, biri Ayazağa'dan, biri Beşiktaş'tan.. (Esra'nın evi Çamlıca'da bu arada) Bir ben Kadıköy'den geliyorum, evet yakın diğerlerine göre.. Ama kimsede araba yok herkes toplu taşıma vs..

Bende dedim ki Esra'nın hediyelerini işte mi versek acaba? Aman demez olaydım ne ayıp olur kaldı, ne kabalığımız. Yani Esra benim 12 senelik arkadaşım, işte versek nolur o yavaş yavaş götürür evine. Sonuçta yarın hepimizin elinde yemek bir de hediyeleri olmasındı derdim..

Uzun uzun mail trafikleri verelimciler vermeyelimciler, ayıp olurcular olmazcılar.. Off negatif oldum..

Neyse az önce verdik hediyelerini iş yerinde. Çünkü hediyeye katılıp yarın gelmeyecekler vardı bir de. Onlarda en azından Esra'yı görmüş oldu.

Biz çok kadınız iş yerinde Melike'nin dediği gibi.. Çok kadın kadın, dişi dişi, vık vık, bıdı bıdı, ego ego... Herkes kendi dünyasının prensesi! Benimde tahtım sallandı işte..

Ve bir de Esra'ya yaptığım gereksiz espri olmasaydı iyiydi..
Esra'nın saçları kısa. Şu ara biraz uzadı. Sabahta yan taramıştı ve ben onaa aaa Adana Vali'sine benzemişsin dedim. Var ya şu Gavat diyen.. Allah'ım Melike koptu tabii.. Esra'da güldü, güldük çok :)) Ama az öncede hediyesini verirken o espriyi tekrarladı. Off demek ki saçma olmuş. Gerçekten zırvaladım, haddimi aştım, Bazen bilemiyorum sınırımı. Puff!:( Esra alınmaz iyidir o anlamda, ama bence azıcık da alınmıştı. Ki biri bana söyleseydi bunu ben ağlardım.. Vallahi ağlardım :(

Nihayetinde işte yer yarılsın içine gireyim durumundayım şu an tüm bu negatiflikleri yüklendim.
Susamıyorum çünkü azıcık.
Sussam ne güzel olur. Of ye iç otur. Ne aptal saptal espriler.. :( Özür dilerim Esra, valla komiklik olsun diye dedim, ama çok kaçtı...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder