31 Ekim 2013 Perşembe

Hastalıklı Haller ve Ruh Daralmaları

Sevgili dostum günlük,

Yine o hallerdeyim. Hani arada bir geliyor ve gitmiyor ya. Biraz buhranlı, biraz depresif, biraz kırılgan..

Dün işten çıkıp okula gitmeden önce bizim kızlarla bir şeyler yedik yine. Klasik öğle yemeği. Kendimi o kadar yabancı hissettim ki.. En yakınlarım onlar benim. Ama sanki onlar bir çemberde ve ben başka bir çemberde kalmış gibiyim. Bahsettikleri bana uzak, bakışları yabancı geldi..

Oysa ben onlara her an bayılan, hep onlarla olmak isteyen, her an onlarla neşeli, neredeyse hafta sonu programlarını birlikte yapacak kadar -çoğu zaman yaparak- seviyorum. Ama bazı dönemler kimi bencillikler gözüme gözüme giriyor. Sonra diyorum ben aslında sana karşı böyle değildim.. Çocuğunun doğumuna koştum, seni ameliyathanenin kapısında bekledim, seni aldım getirdim götürdüm seve seve, bayıla bayıla, en büyük dertlerimi sana açtım, seni hep dinlemeye çalıştım, ailemin içine soktum, benim kuzenlerimi beni çok iyi bilirsin, ne biliym her yere her şeye birlikte gittik, birlikte başladık, birlikte öğrendik.. Ama bazen sen uzak.. Sen beni unutmuş, sen bana ilgi göstermeyen, sen aynı koşullarda çalışmamıza rağmen birden zırt diye giden ve ben ortada pırt diye kalan...

Çoğu zaman takılmam böyle şeylere, görürüm ama takılmam.
Ama bazı dönemler görürüm, üstüne düşünürüm, takılırım, unutmam, ağlarım işte buna..

Kişi kendini hep çok yapar sanırmış. Kendini en iyi, kendini en fedakar, kendini mükemmel dost, arkadaş, eş, anne, çocuk hissedermiş. Bende öyle yazar gibi oldum.. Ben verdim sen n'aptın gibi bir şey çıktı. Ama benim en büyük handikabım çok kırılgan olmam. Bu kadar hassasiyet gereksiz, yorucu, korkunç bir şey!

Ve tabii ki korkunç bir gece geçirdim. Hemde boğazım başladı ağrımaya.. Vücudum düşük, başım çatlıyor, canım sıkkın..

Özledim arkadaşlarımı sanırım, yanyana değiliz eskisi kadar, beni bırakıp gittiler, vallahi gittiler Günlük.. Başka gruba geçtiler, bende buracıkta bir başıma kalıverdim.

Not: Sabah Kadıköy- Eminönü motorunda gelirken Haydarpaşa'da yunuslar gördüm.. Yüzümü güldürdü, en büyük safiyetime boğuldum.. Çok mutlu oldum. Ne güzelsin Doğa, İstanbul..
Not 2. : Ameliyathanede beklediğimle bir şeyler öğrendiğim kişi aynı değil bilesin günlük...:)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder