Merhaba dünyalı arkadaşım,
Ben de 2013 yılı itibariyle blog yazmaya karar verdim. Geç mi kaldım sence.. Elbetteki evet! Zaten şu dünyada her bir şeyi en son öğrenen, en son merak eden, en son katılan insan olmaktan yorulmuşum a dostlar! Olsun, büyükler ne demiş, go ahead!!
Bir yazma meraklısı olarak gerçekten amacım kitelelere mitlelere ulaşmak değil, şöyle bir hedef grubu falan seçmedim, efendim ne bileyim bir para kazanayım falan halim yok, işim gücüm var çok şükür maşallah, hamdolsun, amin falan. So, derdim öyle her şeyden yazmak, günlük tutmak, ne bileyim anlatmak gibi basit şeyler. Bunları öyle işe yaramaz bazı kişiliklere ya da evde mırıldanarak hayata atmaktan sıkıldığımdan, dedim n'aparım, haydi yazayım.. Artı işin enteresanı bugüne kadar takip ettiğim blog sayısı da 2'yi geçmez, onlarda arada bir rastlarsam bakarım.. Şimdi sayın okuyucu, benden renkli fonlar, resimler, şarkılar, türküler bekleme rica ediciiimm.. Bütün hoş görülü tavrını takın, efendi efendi oku, ziya kelimeler önemlidir. (Bunu daha sonra görsellik önemlidir, hatta her şeyden önemlidir diye yazacağıma eminim).
Evet, gönül isterdi bir fashion bloğum olsun, efendim bir dekorasyon bloğum olsun yani özetle bir şeyler hobilerim olsun bende bunu yazayım, gezeyim göreyim anlatayım.. Ama şu an ne kıyafetim müsait #bugunnegiydim #ılovechanel falan yazmalık, ne "Dubai gezimden notlar" şeklinde seyahatlerim yok. Yani tabi olacaktır bende yazacağımdır illa ki ama bunu rutin şekilde yazanlardan değilim.. Zaten o kadar seyahat edecek halim yok, sürekli Chanel giyecek kadar da zengin değilim ayıptır söylemesi. Haa bir gün devran döner, ben Chanel'e başlarsam ayıplama beni olur mu? Ayy nereden çıktı bu Chanel...Aaaa!! Daha fazla sevdiklerim var elbet..Nokta.
Elbette benimde uzmanlık alanım var, zamanla yazacağım sevgili okuyucu, kitlem olmayacaksın belki her konuda ama olsun. Muhtemelen zaman zaman ciddi yazılar bulacaksın burada, zaman zaman güleceksin, zaman zaman bunalıma gireceksin. Belki beni hiiiççç sevmeyeceksin, belki beni çook seveceksin, ama inan senin için değil be yavru kuşum, kendime yazacağım.. Konuşurken yazacağım... Öyle her şeyden yazacağım.. Yazacağım da yazacağım.. Umarım tabi enerjim solmazsa.. Solmaz nedir? Sönmezse..
Eveeettt, düzenli bir insan olan ben yazımı iki yana yaslayıp yapıştırıyorum.. Bir yerimde bir asker var biliyorum, hep bir düzen hep bir dağınık olmama hali..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder