Tamam artık açıyorum..
Bloğumu açıyorum halka :) Yani arkadaşlarıma..
Sessiz sedasız yürüttüğüm blog maceramı bu çeneyle, bu karakterle, bu kendi kendimle kalmalıyım ama kalamam mümkün değil halimle ve tabi ki arkadaşlarımında isteğiyle açıyorum.
Kalamadım kendime, bi susamadım, ay benim bloğum dedim zart dedim zurt dedim, bazı arkadaşlarıma bak ben bu konuda bunu yazdım dur sana mail atayım dedim, gönderdim, gösterdim de vermedim, aman dedim, oy dedim yok olmadı. Kendime kalamadım. Demek ki ben kendine fazla, kendi kendine yetinemeyen, kendi yağıyla değil başkalarının salçalarıyla iyiyim.. Yine bu testten de başarısız oldum, tüm blog adresimi, seni beni taşıyorum artık. Anlatıyorum işte..
Yani ne kendimi büyüttüğümden, ne çok önemli laflar ettiğimden değilde, ne biliym belki dedim Sercan'la olanları, kendi içimdekileri yazarım, kimse bilmesin nolcak ne gerek var, eskiden günlüğü kim okurdu ki düşünceleriyle başlamıştım ama şimdi yeni hayatlar, çok çene ben, falan feşmekan dayanamadık. Böyle denilince de işte sanki Sercan'la sürekli her gün yeni bir olay yaşıyormuşuz da manyak mıyım neyim blog açmışım olanlara gibi duruyor. Yoo bebeğim, tahmin ettiğin gibi değil..
Yazının özeti bu...Haydi bakalım gelen gelsin yazılarıma, hoş gelsin o halde :)
Not: Geçen hafta kendi kendime doğumgünü kutlarım demiştim ama olmadı. Sercan ve Ablam bana çok güzel bir organizasyon yaptılar. Cafe de Paris, Suadiyede en sevdiklerimden bir demet akşam yemeğinde beni bekliyordu, pek cici saklamışlar ya son anda Meral ablam ağzından kaçırmasaydı bana da büyük bir doğum günü sürprizi olurdu.
Velhasıl yine kalabalık, yine ver coşkuyu ver coşkuyu doğumgünüsü oldu.. Çok güzel oldu.
Neyse oldu.
Oldu baay.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder